• USD  32,56
  • EURO  34,98
  • BORSA  9.722,09
  • ALTIN  2.416,95
SON DAKİKA

ABD Erdoğan'ın üstünü çizdi mi?

ABD Erdoğan'ın üstünü çizdi mi?

10 Ekim 2017 09:58

Merdan Yanardağ ABC Gazetesi'ndeki yazısında Sadece ABD değil, Batı da Erdoğan’a verdiği desteği çekti" ifadeleriyle gündem yaratacak gibi...


BD ile Türkiye arasında yaşanan vize gerginliği üzerine değerlendirmelerde bulunan gazeteci Merdan Yanardağ, ABC Gazetesi'nde yer alan "ABD Erdoğan'ın üstünü çizdi mi?" başlıklı makalesinde gündem yaratacak iddialarda bulundu.

İşte Yanardağ'ın yazısındaki ilgili o bölüm;

"Somut durumun analizini yapmak ile politik ya da felsefi tercihler genellikle bu ülkede bir birine karıştırılır. Siz bir durum tespiti yaparsınız, bir yarım akıllı da çıkar size “emperyalizmle işbirliği 


imkanı mı arıyorsun” ya da “ittifak yapacak bir sermaye kesimi bulmaya çalışıyorsun” gibi, akıldan, mantıktan yoksun sonuçlar çıkaran sorular, daha doğrusu suçlamalar yöneltir. Böyleleri çoğu kaz ekonominin her şeyi belirleyen mutlak değişken olduğunu sanan ekonomistler ve yarı aydınlardır.

Örneğin, Türkiye’nin son krizi haline gelen ABD’nin Türkiye vatandaşlarına geniş kapsamlı vize ambargosu uygulamasını, “ABD’nin AKP iktidarına verdiği desteğin resmen kesilmesinin” kanıtı olarak göstermeyi, “Vay emperyalistlerden medet mi umuyorsun” diye karşılayanların sayısı bu ülkede hiç de az değildir. Oysa her analiz (çözümleme /tahlil) bu bir de siyasal alanda yapılıyorsa, son derece soğuk kanlı bir şekilde kotarılmalıdır. Gerçek ve olgular ideolojik kabullerimiz ya da ön yargılarımıza feda edilmemelidir. Eğer böyle yapılırsa, kısa sürede kafamızda yarattığımız sanal bir dünyada yaşarken buluruz kendimizi. Böyle yaklaşımların belirlediği kişiler, çevreler, siyasi gruplar insanların büyük acılar çekmesine ve kayıplar vermesine bile yol açabilir. Örnekleri –özellikle solda- çoktur.

Bu girişten ve zorunlu metodoloji uyarısından sonra, şimdi gelelim ABD’nin Türkiye’ye uygulamaya başladığı vize ambargosunun anlamına... ABD’nin bu kararı, Washington’un AKP iktidarına verdiği ve fiilen bir yılı aşkın süredir kesilen desteğin artık resmen ilan edilmesi demektir. ABD, AKP iktidarının arkasından çekilmiştir. Vize ambargosu kararının siyasal ve diplomatik anlamı / tercümesi budur.

ABD bu kararı birden bire, yani Türk kökenli bir elçilik görevlisinin tutuklanmasına tepki göstermek için, aniden almadı. Ayrıca, bu kararın ABD 


Büyükelçiliği tarafından alındığını sanmak, saflık olacaktır. Bu çaptaki bir yaptırım kararı, ABD Dışişleri Bakanlığı ve Beyaz Saray’ın onayı olmadan alınamaz. Zaten uzun süredir (yaklaşık 2 yıldır) ABD medyasında AKP yönetimi ve Erdoğan ile ilişkileri askıya almak ya da başka türden net bir karşı tavır geliştirmek için hazırlık yapılıyordu. ABD basınında Erdoğan yönetimine çok sert eleştiriler yöneltiliyordu.

‘YOLDAN ÇIKAN NATO MÜTTEFİKİ’

NATO üyesi ülkeler arasında hiç örneği görülmeyen, dünya diplomasi tarihinde de çok az rastlanan böyle geniş kapsamlı bir vize ambargosu kararı, –ki Türk diplomatlar ve bakan olsa dahi bir milletvekilleri bile ABD’ye giremeyecek- bir süredir Washington ile AKP iktidarı arasındaki gerilimli ‘nefret-aşk’ ilişkisinin doğal bir sonucuydu. Ancak, yine de bu ölçüde sert bir tutum beklenmiyordu. Dolayısıyla ambargo kararının yarattığı siyasal sarsıntı da büyük oldu. Dolar fırladı, borsa adeta çöktü.

Olayların akışına, ABD politikalarına yön veren basın-yayın organlarındaki değerlendirmelere bakıldığında, aslında ortada bir sürpriz yoktu. Örneğin, ABD dış politikasının şekillendirilmesinde önemli rolü olan yayın organlarından Foreign Policy dergisinde, yaklaşık 1,5 yıl önce ilginç bir analiz yayımlanmıştı. İlginç olduğu kadar şaşırtıcı da olan bu analizin yayınlanma tarihi de hayli dikkat çekiyordu. Bu makale, 15 Haziran 2016 tarihliydi. Yani 15 Temmuz darbesinden bir ay önce yayımlanmıştı. Söz konusu analizde Türkiye, “Yoldan çıkan bir NATO müttefiki” diye nitelendiriliyordu.

Foreign Policy analizinde şu çarpıcı satırlar yer alıyordu:

"Türkiye'nin Erdoğan sorunu, yıllardır inşa halinde. ABD yetkilileri, yıllardır sorunun korktukları kadar kötü olmadığını ya da meselenin kendi kendine hallolacağını ve böylelikle yeryüzündeki en önemli jeo-stratejik toprakların bir bölümü üzerine kurulu eski bir müttefik hakkında zor kararlar alma durumuyla karşı karşıya kalmaktan kurtulacaklarını umdular. Ancak ihtiyat galip gelmedi. Tersine, Erdoğan problemi giderek kötüleşiyor, metastas yapıyor (yayılıyor), ve ABD çıkarları için büyük tehlikeler yaratmaya devam ediyor. Er ya da geç bir hesaplaşma günü yaşanması ihtimal dahilinde. ABD, zararlarını azaltma hazırlıklarına şimdiden başlamalı." (*)


erdoğan, abd, Nato, müttefik, merdan yanrdğ
ÖNCEKİ Murat Boz'un başı dertte SONRAKİ Yıldırım'dan çok sert vize açıklaması