• USD  32,34
  • EURO  35,10
  • BORSA  9.079,97
  • ALTIN  2.310,97
SON DAKİKA

İYİ Parti’den 8 Mayıs teklifi: Cezayir soykırımı anma günü olsun

İYİ Parti’den 8 Mayıs teklifi: Cezayir soykırımı anma günü olsun

26 Nisan 2019 15:55

İYİ Parti Grup Başkan Vekili Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan, Fransa Cumhuriyeti’nin Cezayir Halkı’na Yönelik Gerçekleştirdiği Katliamların “Soykırım” Olarak Tanınması hakkında kanun teklifi verdi.


Kanun teklifinin gerekçesinde;

“Cezayir Devleti’ni oluşturan topraklar 1517-1830 yılları arasında, 313 yıl boyunca Osmanlı idaresinde kalmıştır.

Osmanlı yönetimi altında Garp Eyaleti adıyla yönetilen ve Garp Ocakları’nın en önemli eyaleti olan Cezayir, Osmanlı himayesi altında kaldığı süre boyunca dönemin şartları göz önüne alındığında adil bir düzenle idare edilmiştir.” diyen Türkkan,

“Osmanlı Devleti 313 yıllık süre zarfında Cezayir’de yaşayan tüm toplumsal gruplara dini, kültürel ve etnik özgürlükler tanımış ve asimilasyon politikası izlememiştir.

Halihazırda birçok Osmanlı eserinin bulunduğu ve bu nedenle ortak bir tarihsel şuura sahip olduğumuz Cezayir, gönül coğrafyamızın vazgeçilmez bir parçası olmuştur.” ifadesini kullandı.

Türkkan’ın kanun teklifinin gerekçesi, “Cezayir, 1830 yılında Fransa tarafından Osmanlı’dan alınarak sömürgeleştirilmiştir. Fransa, Cezayir’de en baskıcı ve sert rejimlerinden birini kurmuş ve siyasal bağımsızlığa dair hiçbir emare bırakmamıştır.

19. Yüzyıl’da pek çok sömürgesinde yer yer özerk yapılar kuran Fransa, Cezayir’de yerli halkı tebaa olarak görmüş ve hiçbir şekilde yerel yönetim uygulamasını tesis etmemiştir. Bu tarihsel süreç içerisinde Fransız yönetimi, Cezayir’de Arapça ve Berberice yerine Fransızca’yı dikte etmiş, misyonerlik faaliyetleri güderek halkı Hristiyanlaştırmak için baskı kurmuş, işgale karşı direnen kabilelerin arazilerine el koymuş ve bu arazileri Fransa’dan gelen Hristiyan nüfusa tahsis etmek suretiyle Cezayir’de yaşayan demografik yapıyı değiştirmeyi hedeflemiştir.” diye devam etti.

8 MAYIS 1945’TE 45 BİN CEZAYİRLİ SİVİL FRANSIZLAR TARAFINDAN ÖLDÜRÜLDÜ

“II. Dünya Savaşı’nın sona erdiği 8 Mayıs 1945'te Fransızlar, Cezayir’in Setif ve Guelma kentlerinde bağımsızlık yanlısı gösteriler yapan 45 bin Cezayirli sivili sistematik bir şekilde öldürmüştür. Setif ve Guelma’da başlayan toplu infazlar, Cezayir’in bağımsızlığını kazandığı 1962 yılında kadar sistematik olarak devam ettirilmiş ve çok sayıda Müslüman Cezayirli planlı olarak Fransa Hükümeti tarafından yok edilmiştir.” diyen İYİ Parti Grup Başkan Vekili, 1945’ten 1962’ye kadar süren Fransız saldırılarında 1 milyonun üzerinde Cezayirlinin planlı ve sistematik olarak acımasızca öldürüldüğünü belirtti.

Kanun teklifinde; Fransa’nın da taraf olduğu, Soykırım suçunun önlenmesine ve cezalandırılmasına dair sözleşmenin 9 Aralık 1948 tarihinde Fransa’nın başkenti Paris’te Birleşmiş Milletler Teşkilâtı Genel Kurulu’nca kabul edildiğini hatırlatan İYİ Partili Türkkan, “Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun 260 A (III) sayılı Kararıyla kabul edilip, imza, onay ve katılıma açılmıştır.

Sözleşme 13. maddeye uygun olarak 12 Ocak 1951 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Türkiye, Sözleşmeyi 23 Mart 1950'de onaylamıştır. 5630 Sayılı Onay Kanunu, 29 Mart 1950 günü ve 7469 Sayılı Resmî Gazete ‘de yayınlanmıştır. Bu sözleşmenin 2. maddesi gereğince; ulusal, etnik, ırksal veya dinsel bir grubu, kısmen veya tamamen ortadan kaldırmak amacıyla işlenen fiiller, soykırım suçunu oluşturur.” diye devam etti.

Türkkan, “Türkiye’nin taraf olduğu bu uluslararası sözleşme kapsamında, Cezayir’de Fransa Hükümeti tarafından sistematik olarak ve planlı bir şekilde, bölgede demografik bir dönüşüm amacını uhdesinde barındırarak yapılan toplu katliamlar Birleşmişler Milletler soykırım tanımlanmasına uymaktadır.” ifadelerini kullandı.

İYİ Parti Grup Başkan Vekili Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan, gerekçenin sonunda “Açıklanan gerekçelerle ortak tarihsel şuurumuz olan Cezayir halkına yönelik insanlık ve vicdan dışı bu eylemlerin soykırım olarak kabul edilmesi amacıyla bu kanun teklif edilmiştir.” diye yazdı.

(Türkiye Gündemi)


ÖNCEKİ Gürer: Mavi Balina belasını yok edin SONRAKİ Mülakatta cinsiyet ayırımcılığı iddiası