• USD  32,39
  • EURO  35,05
  • BORSA  9.091,01
  • ALTIN  2.326,54
SON DAKİKA

Reza Zarrab yeniden tanık kürsüsünde

Reza Zarrab yeniden tanık kürsüsünde

04 Aralık 2017 19:54

Amerika'da görülen Mehmet Hakan Atilla davasında Reza Zarrab bugün de tanık kürsüsünde. Oturumun gündemi yine Dubai üzerinden yapılan hayali gıda ticaretiydi.


Reza Zarrab, gıda ticareti olamayacak kadar büyük tutarları nasıl böldüklerini ve Halkbank'ın bu sahte gıda sevkiyatlarını nasıl gerçekmiş gibi gösterebileceği konusunda Süleyman Aslan'la sık sık mesajlaştıklarını anlattı.

Halkbank'a gıda ve altın ticareti için en fazla yüzde 1 komisyon ödediğini söyledi.

Zarrab, sık sık Mehmet Hakan Atilla'nın adını gündeme getirerek, kendisine onun yol gösterdiği mesajını verdi.

Zaman zaman belgelerde hata yapıldığını anlattı. Dubai üzerinden buğday ticareti işlemini "Dubai'de buğday yetişmez ki" sözleriyle örnek olarak gösterdi.

Süleyman Aslan'ın kendisine "Mehmet Hakan Atilla'nın dediklerini dinle. Ondan sonra bir şey olursa konuşuruz" dediğini anlattı.

Atilla'nın kendisine "sevkiyatların gerçek gibi görünmesi" için uyarıda bulunduğunu anlattı. Örneğin kendisine "14 ton mal taşıyabilen gemiyle 25 ton sevkiyat yapıyoruz diye yazma" dediğini aktardı.

Cuma gününkü davada altın ticaretini anlatmıştı

Reza Zarrab, cuma günkü duruşmada altın ticareti yerine gıda ticaretini nasıl yaptıklarını şema çizerek anlatmış, Hakan Atilla'nın yeniden altın ticaretine dönülmesini mümkün kılacak bir boşluk yakaladığını iddia etmişti.

Zarrab, eski Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan'a da her seferinde rüşvet vermemek için photohop ile imzanın taklit edilmesi talimatı verdiğini anlatmış, sarraf ve bazı isimler arasındaki telefon görüşmelerinin kayıtları dinletilmişti.

Duruşmaya 2 gündür mahkeme salonunda uyuklayan ve hatta horladığı duyulan jüri üyesi damga vurmuş, yargıç kararıyla o jüri üyesi değiştirilmişti.


reza zarrab, halkbank, süleyman aslan, gemi, hakan atilla
ÖNCEKİ Meteorolojiden 5 il için kar uyarısı SONRAKİ Ahmet Hakan: Bu yavşağa yavşak demeyeceğiz de ne diyeceğiz?