• USD  32,50
  • EURO  34,69
  • BORSA  9.693,46
  • ALTIN  2.499,53
SON DAKİKA
Erken seçim olur mu?

Enis Ersoy enis.ersoy@hotmail.com

Erken seçim olur mu?

02 Mayıs 2020 16:26

Erdoğan, yaklaşan ekonomik krizden çıkışın yolunu korona virüsü ile bulursa, hiç de şaşırmayın. Neden mi?


Türkiye için yakın gelecekte büyük bir ekonomik kriz kaçınılmaz görünüyor. Aslında sadece Türkiye değil, tüm dünya krizin pençesinde. Ama görünüşe göre, kriz bizi pek çok ülkeden daha ağır vuracak.

Ekonomi zaten kötü yönetiliyordu, korona salgını tuz biber ekti. İşsizlik hızla artıyor, devletin kasası boş, işletmeler kapalı, üretim durdu, turizm gelirleri için umut yok.

Uzmanlar bu tablo karşısında, IMF'nin kapısını çalmanın kaçınılmaz olduğunu söylüyor. IMF demek, kemerlerin nefesleri tıkayacak kadar sıkılması demek.

Normal takvime göre, seçimlere 3 yıl var. Az bir zaman değil ama büyük krizler mutlaka beraberinde erken seçimi getirir.

Peki iktidardayken krize yakalanan partinin, erken seçimi kazanma şansı olur mu; asla! Bakınız, son örnek Ecevit-Bahçeli-Yılmaz hükümeti.

Şimdi sorumuza gelelim, Erdoğan göz göre göre gelen krize bu şartlarda yakalanıp, devamında mecbur kalacağı bir erken seçimle hezimete uğramayı göze alabilir mi?

Net bir cevap vermek tabi ki mümkün değil ama kaderine boyun eğmektense, çıkış yolunu, kendi belirleyeceği çok yakın bir tarihte erken seçime gitmekte bulabilir.

Normal şartlarda, ekonominin şu an içinde bulunduğu kötü durumda erken seçim akıl dışı bir ihtimal ama dediğimiz gibi ‘şartlar normal’ olsaydı.

Bu tezle yola devam edersek ikinci kritik soru; Erdoğan’ın neye güvenerek baskın seçime gideceğidir. Sonuçta şu anda da ekonomi çok kötü durumda. Yenilgiye uğraması yüksek olasılık.

İşte baskın seçim ihtimalini akıllara getiren de yine içinde bulunduğumuz durum; koronavirüs salgını.

Türkiye bugün Amerika ve Avrupa'ya oranla çok daha başarılı bir mücadele tablosu çiziyor. İsveç gibi bir ülkeye, bir vatandaş için ambulans uçak gönderilmesi, seçim hangi tarihte yapılırsa yapılsın, Erdoğan'ın en önemli malzemesi olacaktır.

Erdoğan tecrübeli bir siyasetçi, bugüne kadar karşılaştığı tüm zorlukları bir biçimde bertaraf etmeyi başardı, partisini iktidarda tuttu, kendisini Cumhurbaşkanlığına taşıdı.

Bu kez kampanya dönemini korona ile sınırlı tutup, para basmak gibi geçici önlemlerle ekonomiyi bir ölçü rahatlatarak seçime gitmesi çok da şaşırtıcı olmaz.

Kamplaştırıcı söylemin bugünlerde daha da artması bir şeylerin işareti olabilir. Bir yıl önceki belediye seçimlerinde kendisini desteklemeyenleri, PKK ve Fetö ile hareket etmekle suçluyordu, bu kez karşı cephenin içine farklı cinsel kimlikleri de kattı.

Yine de “bu ekonomik şartlarda seçimi göze alamaz, Cumhurbaşkanlığı koltuğunu asla riske atmaz" diyorsanız; hayatın doğal akışına uygun olan zaten böyle davranmasıdır.

Ancak yaratacağı hasarın boyutları öngörülemeyen bir krize doğru giderken, fikir jimnastiği yapmakta da fayda var.

Tabii tüm bu olası denklem içinde bir de ‘bilinmeyen’ var ki, herkesin tüm hesaplarını altüst etme potansiyeline sahiptir. O isim, Erdoğan’ın siyasetinde belirleyici etkisi olan, geçmişte de üyesi olduğu hükümeti ve partisini baraj altında bırakacak erken seçim kararına imza atan Devlet Bahçeli’dir. Ne zaman, ne yapacağını kestirmek de mümkün değildir.

 twitter/enisersoy35