• USD  32,50
  • EURO  34,69
  • BORSA  9.693,46
  • ALTIN  2.499,53
SON DAKİKA
Hilmi Özkök’e tek bir sorum var!

Semra Topçu semra_tv@yahoo.com

Hilmi Özkök’e tek bir sorum var!

19 Ekim 2016 20:13

Darbeci FETÖ’cülerin Türk Silahlı Kuvvetleri’ne yerleşmesini sağlayan Ergenekon-Balyoz sürecinde, ‘kasaptaki ete soğan doğramayan’ Eski Genelkurmay Başkanı’nı dinledik.



Eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök’ün Darbe Komisyonu’ndaki konuşmasını dikkatle dinlemeye çalıştım. Tıpkı 15 Temmuz gecesi yaşananları hala anlayamadığım gibi, Özkök’ün de ne anlattığını anlamadım.

İnternetten TSK’nın sitesini açtım, ‘Genelkurmay Başkanı’nın görevi’ bölümünü okudum. En basitinden başlayarak, ‘milli güvenliğin sağlanması nasıl olur’ diye düşündüm. Kaygılandım, güven duygum bir kez daha sarsıldı.

Bu ülkenin bir vatandaşı olarak bir tek sorum olacak, biraz uzun bir soru:

Hangi sınıftaydım hatırlamıyorum ama ilkokulda öğretmen Menemen olayını; yedek subay Kubilay’ın başına gelenleri anlattığında dehşete düşmüş, çok üzülmüş ve korkmuştum. ‘Aydınlanma’ için çabalayanlar varken geriye gitmek isteyenlerin acımasızlığı karşısında çaresiz hissettim.

Bayramda-cenazede gördüğüm bazı amcaların saçımı geçtim, pantolonum ve etek boyumla ilgilenmeleri ve yermeleri ile karşılaştığımda da ilkokul çocuğuydum. Bir gariplik vardı bu amcalarda.

Sonra üniversitedeyken Fetullah Gülen’in özel okuluna giden bir ilkokul çocuğunun bu ülkenin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'e hakaretleri ile karşılaştım. Küçük bir çocukla kavga ettim, hırsımı alamadım. Bu nasıl olabilirdi? Öğretmenlerim söyledi diyerek benimle tartışan bu çocuk nasıl böyle eğitilmişti?

Gazeteciliğimin ilk yıllarında ise dünyanın dört bir yanına Fetullah Gülen okullar açıyor, etkin yetkin iktidar temsilcileri ise bu okulları övüyor, ziyaret ediyordu. Bir yanlışlık var diye düşünürken, Türkmenistan gibi bazı Türk Cumhuriyetleri dediğimiz ülkelerin devlet başkanlarının ‘CIA ajanı yetiştirecekler’ diyerek bu okullara ülkelerinde izin vermediğine tanık oldum. 90’lı yılların sonuydu. Bu kişilere ve bu tarz gruplara karşı ömrüm boyunca mesafemi korudum ve dikkatle takipte oldum.
Kısaca aklıma gelenleri yazdım. Türkiye Cumhuriyeti’nin neyle karşı karşıya olduğunu anlamak için yeterli olduğunu düşünüyorum. Yoksa daha yazacak çok şey var. Hatta yazan söyleyen çok kişi var; Nuh Mete Yüksel, ‘FETÖ’yü bizzat Özkök’e anlattım’ diyor mesela...

Bu ülkenin şirazesi nerede kaymaya başladı, belli. Zaten Özkök de 1957 yılına kadar gidip anlatıyor, “1957 yılında Harp Okulunda Nurcular vardı” diyor. Sonra da 2004 yılında Milli Güvenlik Kurulu’nda tavsiye kararı aldık ama hükümet bir şey yapmadı, diyor. Hükümetin bir şey yapmadığını seyreden bir genelkurmay başkanı...

Şimdi bir vatandaş olarak soruyorum:

Sayın Özkök,
Sizce bir genelkurmay başkanı ne iş yapar?

Başka sorum yok!

Not: Rahatsız olduğum bir konuyu da yazıya eklemek istiyorum. Darbe Komisyonu’nun değerli üyeleri fikirlerini söylemek yerine daha çok soru sorarlarsa, dinlemek istedikleri isimlerin daha çok şey anlatmasını sağlamaya çalışırlarsa, Darbe Komisyonu da tarihi bir işlevi yerine getirir. Aksi takdirde endişem o dur ki, ‘birilerini aklama komisyonu’na alet olmuş olurlar.