• USD  32,37
  • EURO  34,96
  • BORSA  9.079,97
  • ALTIN  2.325,52
SON DAKİKA
Sözde değil özde medeniyet!

Derya Özkök dderya_ozkok@hotmail.com

Sözde değil özde medeniyet!

04 Ocak 2020 13:41

Toplumu meydana getiren bireyleri eğitimden yoksun bırakırsanız, toplum çöküşe hazırlanır. Biz de ülke olarak bu çöküşe doğru gidiyoruz.


Medeniyet dedik... Hoşgörü dedik...  İnsanlık dedik...

Avrupa’ya bakıyorsunuz; medeniyet orada, hoşgörü ve insanlık orada.
Ama biz toplum olarak Avrupa’ya da kafa tutuyoruz, kendi halimize
bakmadan…

Bir atasözü: ‘Elin gözündeki çöpü görür, kendi gözündeki merteği
görmez!’

İşte bizde durum bu!

Toplum olarak medeniyette ileryelebilmemiz için öncelikle eğitim
politikamızın ‘çok acil’ değişmesi lazım…

Çünkü; Batı toplumları, kanun ve kurallar koyup bunlara istisnasız herkesin
uymasını sağladıkları için ilerlediler.
Bizim gibi gelişmekte olan ve geri kalmış toplumlarda ise
‘medeniyet’ kelimeden öteye geçemedi maalesef.
Toplumu meydana getiren bireyleri eğitimden yoksun bırakırsanız,
toplum çöküşe hazırlanır. Biz de ülke olarak bu çöküşe doğru
gidiyoruz.

SOKAKTA MEDENİYET!

Çünkü: Her gün işe gidip döndüğüm metrobüs yolu üst geçitinde
karşılaştığım manzaralar maalesef beni böyle düşünmeye mecbur
bırakıyor. Yere bakmaya utanıyorum; yerlere baktıkça midem
bulanıyor. Çünkü bizim ülkemizde kaldırımlar tükürükten geçilmiyor
(bu ülkede nereye giderseniz gidin görebileceğiniz türden bir
manzara.)

Tabii yeri görmek de bazı sokaklarda mümkün değil,
çünkü yaya kaldırımları parsellenmiş otopark gibi... İnsanın aklı
almıyor. Diyorum ki, Madem yaya yolunu kapatmışlar, araç yolunu
kullanayım.
Ne mümkün! İki kaldırım arasındaki yolu da parsellemişler, yayaya
geçiş yolunu resmen kesmişler. Labirentte yürür gibi, bir şekilde iş
yerine varabiliyorum; tabii stres içinde...

EVDE MEDENİYET!

Üzülerek söylüyorum; medeniyeti ağzımıza almadan önce ağzımızı
yıkamak yetmez, çalkalamak da lazım! Evimizde dahi sorunları
bağırıp, çağırmadan halledemeyen bir toplumuz biz. Sokaklar ne ki!
Sadece evde değil, iş ortamında da aynıyız. Sürekli tehditkar
konuşmalar, alaycı usluplarımızla birbirimize düşmanca tavırlar
sergiliyoruz.

SİYASETTE MEDENİYET!

Yine bir atasözü: ‘Balık baştan kokar’ Hemen hemen her gün
haberlerde şahit oluyoruz, bizi temsil eden milletvekillerinin yumruk
yumruğa birbirlerine saldırmasına (üstelik bunlardan bazılarının
eğitimci olması daha vahim), siyasetçilerin çirkin konuşmalarına,
birbirlerine takındıkları saygısız usluplarına… Eee her gün
televizyonlarda bunu izleyen insanların çevreye, bir başkasına ve
kendisine saygı göstermesi ne kadar mümkün olur? İnsan
gerçekten utanıyor! Utanıyorum!

Evet;

Medeni bir toplum olmak için, Batılı gibi giyinme fikrini kafamızdan
bir an önce atıp, bilimsel uygulamalarını ve özde medeniyetini örnek
almalıyız.

Yıllarca süregelen şekilcilik, adalet ve hakkaniyetten uzak olan
toplum yapımızı değiştirmemiz gerekiyor ki, toplum olarak hasret
kaldığımız medeniyet hayaline ulaşalım. Başka çaremiz yok.

Henüz vakit varken…

Muasır medeniyete ulaşabilmemiz için Mustafa Kemal Atatürk’ün
sözlerine kulak verelim.

İşte Mustafa Kemal Atatürk’ün medeniyet ile ilgili sözleri:

*Medeniyet öyle kuvvetli bir ışıktır ki, ona bigane olanları yakar,
mahveder.

*Asla şüphem yoktur ki, Türklüğün unutulmuş büyük medeni özelliği
ve büyük medeni kabiliyeti bundan sonraki gelişmesi ile geleceğin
yüksek medeniyet ufkunda yeni bir güneş gibi doğacaktır.

*Medeniyetin coşkun seli karşısında mukavemet boşunadır. O, gafil
ve itaatsizler hakkında çok amansız davranır.,

*Memleket mutlaka modern medeni ve yeni olacaktır. Bizim için bu
hayat davasıdır.

*Medeni olmayan milletler, medeni olanların ayakları altında
kalmaya mahkumdur.