• USD  32,59
  • EURO  34,83
  • BORSA  9.627,42
  • ALTIN  2.496,03
SON DAKİKA
Terörle yaşamaya alışmak mı?

Semra Topçu semra_tv@yahoo.com

Terörle yaşamaya alışmak mı?

11 Aralık 2016 21:19

Ağıtlar yükseliyor ülkemin dört bir yanında. Her saldırı ile yaşam donuyor; bir fotoğrafta, bir gözde, bir sözde.



38 insanımızı yitirdik, gerimiz yaralı.
Bazılarımız öldü, bazılarımız yaralı.

Henüz ölmedik belki ama yaşadığımız da söylenemez yani.
Milyonlarcayız ama donmuş kalmışız sanki. Durup, duruyoruz çünkü.
Her saldırıdan sonra biraz daha biraz daha ölüyoruz çünkü...

38 insamınızı yitirdik, geride bıraktıkları öykülerle kavrulduk. Acımız soğumaya başladığında, yutkunabildiğimizde, normalimize yani olağanüstühalli günlerimize döneceğiz.

Korkuya, öfkeye, isyana savrulmuş, daha da ötesi kine nefrete bürünmüş yaralılar olarak gündelik hayatımıza devam edeceğiz. Belki kimimiz bir süre haber izlemeyecek, küsecek hayata. Kimimiz evden çıkmamaya karar verecek. Kimimiz suskunluğa gömülecek. Kimimiz ise her yüksek sesi patlama sanıp, irkilecek, sinecek.
Sonra... sonra diğer saldırılardan sonra olduğu gibi lanet etmenin ötesine geçememiş olacağız. Bir dahakine kadar...

Birileri çıkmış yine ahkam kesiyor. Terörle yaşamaya alışmalıymışız. Niye ki? Neden alışmak zorundayız? Kader, fıtrat zihniyeti ile ülkeyi sürükledikleri terör sarmalının kaçınılmaz olduğu önkabulünü neden yaymak istiyorlar?

Ölüyoruz onar onar; kimimiz ölüyor, gerimiz hep yaralı.

Milyonlarca yaralı.
Milyonlarcayız ama kaçamıyoruz kaçınamıyoruz, ölüyoruz yavaş yavaş.

Milyanlarca yaralıyız.
Yaralarımız derin, yavaş yavaş bizi de öldürüyor. Çünkü öyle kabuk bağlayıp, izi kalmayacak yaralardan değil bizimki; ete kana bürünmüş hiç iyileşmeyecek, yüreklere işleyen gama kedere sürükleyen geçmeyenlerden...

Ama böyle olmaz ki. Milyonlarcayız.
Aramızdan onar onar koparılıyor birileri. Ve bu kısırdöngünün içinde ruhları ölmüş yığınlar halinde dönüp duruyoruz.

Alışmak bu mu?
Alışmamalıyız.
Alışmayacağız.

Buradayız, yaralı ama hayatta. Susmayacağız, korkmayacağız, sinmeyeceğiz.

Buradayız, yaralı ve ama hayatta. Memleketimizi istemeye devam edeceğiz.

Huzurla sağlıkla yaşayabileceğimiz memleketimi istiyorum.

Onar onar insanlarımızı yitirmeyeceğimiz bir memleket istiyorum. Uyumaya ve uyanmaya korkmayacağımız bir memleket istiyorum.

Bana bize, çocuklarımıza güzel bir gelecek vaadeden, memleketimi istiyorum.

15 sene öncesine kadar, en azından yaşattığı sistemde iyi bir gelecek umudunu sunabilen memleketimi geri istiyorum.