Saadet Partili Karaduman: İstanbul Sözleşmesi kadın cinayetlerini önlemede başarılı olamadı

17 Temmuz 2019 14:22

Kadın ve çocukların şiddete karşı korunmasını öngören İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesi açıklamasıyla kadınların tepki gösterdiği Saadet Partisi (SP) Konya Milletvekili Abdülkadir Karaduman, kadın cinayetlerinin sözleşme öncesinde daha az olduğu iddiasını gündeme taşıdı.

SP’li Karaduman: Kadın cinayetleri 2011’den önce 117, bugün 500 gibi bir sayıya ulaştıysa İstanbul Sözleşmesi’nin asıl amacıyla başarılı olmadığı görülüyor.

“İstanbul Sözleşmesinin eleştirilmesini kadına cinayeti savunmak olarak algılayan bir zihniyeti de hayretle karşılıyorum”

Hülya Karabağlı / TürkiyeGündemi Özel Haber

Karaduman, “Kadın cinayetleri 2011’den önce 117 iken bugün geldiğimiz noktada 500 gibi bir sayıya ulaştığını ve İstanbul Sözleşmesi’nin asıl amacıyla başarılı olmadığı görülüyor” dedi.  Karaduman, kendisine yönelik tepkilere de, “İstanbul Sözleşmesinin eleştirilmesini kadına cinayeti savunmak olarak algılayan bir zihniyeti de hayretle karşılıyorum” yanıtı verdi.

 “İstanbul Sözleşmesi yanlış”

 Karaduman, Meclis’te düzenlendiği basın toplantısında ‘Türkiye Gündemi’nin İstanbul Sözleşmesi’ne ilişkin sorusunu şöyle yanıtladı:

İstanbul Sözleşmesi’nin yanlış olduğunu düşünüyorum. Sözleşmeyi eleştirirken elbette kadın  cinayetleri ya da kadına yönelik şiddetin devam etmesi  talebi söz konusu olamaz. İstanbul Sözleşmesi  ve 6284 sayılı yasanın da temel dayanak kabul ettiği metin İstanbul Sözleşmesi’dir.

İstanbul sözleşmesinden kadına karşı cinayetin önlenmesi ve kadına yönelik şiddetin önlenmesi noktasında bir takım çalışmalar mevcut ama bunun özellikle cinsel farklılığa ya da cinsiyet farklılığa dayandırılmasının mümkün olmadığını ve kadına yönelik şiddetin bunun üzerinden  açıklanmayacağını söyledim.

Kaldı ki toplumdaki gelir dağılımındaki adaletsizliğin, toplumsal eğitim seviyemizin ayaklar altına alınmış olmasının, işsizliğin, yoksulluğun belki uyuşturucunun belki alkolün de bunu tetiklediğini ve bunun sadece belirli bir kesimin araya gelerek oluşturduğunu geniş toplum tabakaları ve kesimlerinin mutabakatıyla hazırlanmadığını ifade ettim. Bunun sonucunda da kadına yönelik şiddetin artmış olduğu gerçekliğiyle karşı karşıya olduğumuzun ifade ettim.

Kadın cinayetleri 2011’den önce 117 iken bugün geldiğimiz noktada 500 gibi bir sayıya ulaştığını  ve İstanbul  Sözleşmesi’nin asıl amacıyla başarılı olmadığı görülüyor. Sözleşmenin yerine kadın ve erkeğiyle şiddeti ortadan kaldırmayı amaçlayan bütün farklı toplum kesimlerini içine alacak biçimde toplumsal mutabakatla yeni bir yasanın çıkarılmasını talep ettim. Bunları söylerken İstanbul Sözleşmesinin eleştirilmesini kadına cinayeti savunmak olarak algılayan bir zihniyeti de hayretle   karşıladığımı  ifade etmek isterim.

Hülya Karabağlı / TürkiyeGündemi Özel Haber