Semih Eryıldız semih.eryildiz@gmail.com

Faturasız bir dünyada buluşma umuduyla

14 Şubat 2022 15:13

Aydınlanma, havalandırma, ısınma, soğutma ve beslenme, elektrik ve ulaşım faturalarının ödenemez hale geldiği günlerdeyiz.

Bir grup öncü, aydın ve akademisyen olarak bizler elli yıldır bu geleceğin gelmekte olduğunu hesaplıyor, yazıyor çiziyoruz.
Olmakta olan artık oluyor, nerdeyse oldu. Günümüzde olup bitenler henüz olacakların habercisi bile değil. Zamanında kafalarını çalıştırmayanlar, uyarı ve önerilere kulak tıkayanlar şimdi kalkmış bomboş ve akılsız gösterişler yaparak toplumu daha bir süre aldatmaya; oyalamaya çalışıyor.
Fatura ödemeyerek, vergi veya KDV indirerek, Pazar kahyalığına soyunarak, gösteriş yaparak günü kurtarmaya çabalayanlar; ne kadar kör gözlü ve ne kadar bencil ve cahil olduklarını ancak ‘duvara’ kafalarını tam olarak vurunca anlayacaklar. Ellerindeki, iktidarı, belediye ve iletişim olanaklarını bilerek ve isteyerek taammüden boşa harcayanlar şimdi kalkmış timsah gözyaşları döküyor.
Ekolojik planlama gereklerini daha ne kadar geç uygulamaya başlarlarsa acıları,aşağılanmaları o kadar uzun sürecek. Yöneticiler, iletişimciler, medya, karar verenler gözleri kör, kral çıplak ama görmek istemiyorlar. Burunlarının önünde duran çözüme ulaşmak onlara olanaksız ve düş gibi geliyor. Ancak dünyada milyonlarca örneği olan modeli uygulamaya başlasalardı şimdi bu acılı- komik duruma düşmeyeceklerdi.
Yaşadıkları evlerin veya işyerlerinin
 Tepesine çatısına, cephesine fotovoltayik ve kolektör yerleştiren,
 Aydınlatma havalandırmayı doğal yapacak planlama önlemlerini alan,
 Mimari tasarım, yalıtım, yönlenme ve revizyonları yapan,
 Çatı, yol ve gri suları toplayana su faturası gelmez. Ödenmedi diye kesinti de olmaz,
 Bahçesinde, yol kenarında, çatısında, bodrumunda taze besinlerini üretenin bir bayat hıyarın beş lira olmasından yakınmasına ve kafayı yemesine kalmayacaktı, Buna öncülük eden, sadece para değil tazelik, canlılık ve sempati de kazanacak.
Dünyada bunları uygulayan devletler de var, belediyeler de;
İnsan yerleşim ve yapı yöntemleri, Dünyayı kirletiyor; Dengesizce ısıtarak ve
soğutarak yok olmaya sürüklüyor. Bu apaçık belirtileri görme, tartışma, ölçme veya görünümü düzeltecek pansuman önlemleriyle oyalanma aşamasını çoktan geçtik. Bu yok edici uygulamalar, ancak aynı alanda; yapı ve kent planlama ve tasarım yöntemlerini kökünden değiştirerek durdurulabilir; Bunun için yapı ve yerleşim koşullarını, bilgi ve bilinçle;yönetmelik ve yasaları hızla değiştirmek zorundayız.
İnsanoğlu enerji, su ve besin tüketerek dünyayı kirletiyor, ödeyemeyeceği faturalrla karşı karşıya kalıyor; bina yapımı- yıkımı, ısıtma, soğutma, aydınlanması ve hizmetler için enerji; su getirme-götürme, temizlemek için yiyecek, içecek üretimi, işlenmesi, nakli, atık işlenmesi yapılan harcamaların ekolojik uygulamalar başlamadan ödenmesi mümkün değildir.
Burada görülmektedir ki, toplam tüketimin beşte dördünden fazlası kentlerin içindedir.
Çare var;
 Yapılar enerji-su kazanır;
 Yerleşimler çevresinde besin üretimi artar.
 Karabasan ancak böylece sona erer.
 Bu değişim için kullanılan eski yöntemler yerine yeni ve ekolojik düzen kurulacaktır.
 Enerji korunması ve yapılarda üretimi, dünyayı ısıtmayan; kirletmeyen, su, enerji ve besin
üreten yapı ve yerleşimler yapmak mümkündür; dünyada bu örnekler her gün çoğalıyor.

Suyun atıklardan ayrılması ve yeniden kullanması üretim değeri olarak hesaplanacaktır.
Suya karıştırılmayan insan ürünleri: Üre, dışkı yanında gübre değeri kazandırılan deterjanlar ise besin üretiminde kullanılmaktadır.
Kentlerde besin üretimi, atıkların kaynak yapılması (Asla Yakılmaması), ayrılması ve kompostlanması, insan dışkısı ile birlikte Gübre Olarak kullanımı ile Su ve doğal gübre Kullanımı kentleri enerji, su ve besin üreticisi yapacaktır. Özellikle insan ve hayvan gübresi,tarım atıkları, ikinci üretimleri, trençer filtreleri dünyayı besleyecek tarıma yeterli güç ve
gübre verir. Konya’dan küçük Hollanda’da Trakya kadar ülkelerde planlı tarım Dünyayı doyuruyor. Türkiye milli gelirinden fazla ihracatları var.
Örnekler akılla, bilgiyle planlama, tasarım- hesapla yaygınlaşabilir.
Örnekleri arttırarak ve eko imar yönetmelikleri, planlama ve tasarımların
yaygınlaştırılarak yapı ve yerleşimler üretici hale gelir. Böylece Dünya ısınmaz ve kirlenmez.
Önerilerimiz toplumda egemen olan tam kaba kapitalist düzeni tehdit ettiği ve karları azaltacağının düşünülmesi nedeniyle yok sayılmaktadır. Gelişmiş kapitalist ülkelerde sermaye kar doygunluğunu aşarak evrimci biçimde eko modelimiz uygulamaktadır. Bu akıllı toplumlar kendi topraklarında sıfır karbon tüketimi küresel ısınma ve kirletme hedefine ulaşmıştır.
Ancak bizim gibi aymazların yönettiği veya medyalarını yönettiği ülkeler oralardaolana benzer uygulamaları yapamaz ise Dünyanın ısınma ve kirlenmesi karşısında eko
uygulamaları tamamlamış olan toplumlarda, çıkar cambazlarının yönettiği bizim toplumlarımızla birlikte yokluk yolculuğuna çıkacaktır.
Belki tehlike yaklaştıkça, kurtuluş planına kulak verilecektir.
Umalım ki o zaman vakit çok geç olmaz….