• USD  32,44
  • EURO  34,74
  • BORSA  9.915,62
  • ALTIN  2.438,67
SON DAKİKA

Dünyamızın Geleceği TUBİTAK'ın Kutup Çalıştayında Ele Alındı

Dünyamızın Geleceği TUBİTAK'ın Kutup Çalıştayında Ele Alındı

05 Aralık 2021 10:44

Küreselleşen ısınma ve kirlenme inanılmaz bir hızla insanlığın sonunu hazırlıyor; TUBİTAK Ulusal Kutup Bilimleri Çalıştayında önemli konular ele alındı


TUBİTAK, 30. Kasım. 2021 Salı Günü, Gebze Teknik Üniversitesi Kongre Merkezinde  Ulusal Kutup Bilimleri Çalıştayı yaptı.

Yurtdışından gelen konunun en önemli uzmanlar ve Devlet yöneticileri konuşmaları poster sergileri yanında, beş ayrı salonda, on oturumda 50 bilim insanının kabul edilen sunumları sergilendi. 

Açılış oturumunda TÜBİTAK MAM KARE Müdürü, Prof. Dr. Burcu Özsoy; TÜBİTAK MAM Başkanı Prof. Dr. Ahmet Yozgatlıgil ve Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank konuştu. Öğleden sonra SCAR Başkanı Prof. Yeadong Kim, COMNAP Başkanı Dr. Antonio Quesada, CCAMLR Başkanı Dr. Jakob Granit ve Fulbright Arctic Başkanı kendi örgütleri ile ilgili sunumlarını yaptı.

 Prof. Dr. Demet ve Semih Eryıldız Ekolojik planlama ve tasarım ansiklopedisi çalışmalarının bir bölümü olarak yaptıkları Kuzey Kutbu araştırma çalışmaları ile ilgili sunum yaptı. 

Konuya akademisyen, mimar ve plancı meslektaşlarımız, çalışma arkadaşları ve özellikle öğrenciler yoğun katılım gösterdi.


                  ISINMA- KİRLENME İNSANLIĞI YOK EDİYOR

Küresel ısınma ve kirlenme insanoğlunun beka sorunudur; 

Yapılar; enerji, su, besin gereksinimini karşılamak için Dünyayı ısıtıyor.

Küresel ısınma, artık yaşamımızın her anında ve her noktada görünmektedir. 

Küreselleşen ısınma ve kirlenme inanılmaz bir hızla insanlığın sonunu hazırlıyor;

Her geçen gün bu kaçınılmaz görünen sona doğru inanılmaz hızla koşuyoruz.

Bu yok oluşu Dünya artık açıkça görüyor, biliyor, çözüm arıyor; 

Halbuki çok açık ve mümkün masum görünen çözüm var; 

Araştırma için gittiğimiz Grönland’dan yeni döndük. 

Kuzey kutbundaki erime ile ilgili çok özel görselleri bilginize sunuyoruz. 

Dünyanın en önemli temiz su varlığının yirmi yılda yok olacağı kanıtlandı. 

Bölgeye ilk kez yağan yağmurlar sürerse bu süre 6-7 yıla kadar inecek. 

Birleşmiş Milletlere üye birkaç ülkenin yok olması; ülkemizde ise milyonlarca insanın barınaksız ve üretimsiz kalması artık uzak dönem tahminleri değildir.

Bu bilince ulaşmak elbette çözüm bulmanın ilk adımıdır: Bu bilinçlenme çözüme yöneliyor mu? Sorunun temeline inmeden Üst düzeydeki saptamalar, haberler, Paris gibi anlaşmalar ve kararlarla ‘sonuç’ alınabilir mi? Çözüm olabilir mi? Sorunun kaynağı nedir? İnsanoğlu kendi yaşaması ve yerleşimlerine enerji, su ve besin sağlamak için dünyayı ısıtıyor.  

Öncelikle ve esasen sorun kaynağında, insan aç gözlüğü ve vurdum duymazlığını tedavi ederek çözülür; Gandi’nin yüz yıl önce söylediği gibi ‘Dünyada insan gereksinimlerini karşılayacak kaynak vardır, ama aç gözünü doyuracak kaynak yoktur.’ Bu sorunun köklü çözümü elbette köklü ve yeni bir ahlak devrimindedir. 

Günümüzde bu olanaksız veya uzun erimli görünse bile artık uzun erimde hiçbir başka çare yoktur. Kısa sürede sonuçları etkilemek için öncelikle insanoğlu kullandıklarınıAzaltır,Yeniden kullanır, DönüştürürDoğayı düşünür ve iyi planlarsa  bu öldürücü kirlenme ve ısınma sorunu ortadan kalkar.  
Bunu yapmak toplum için toplum düzenini, eğitim ve ahlakını değiştirmek gerekir. Dünyanın bunu da bekleyecek vakti kalmadı. Sorun nereden kaynaklandı ise kısa dönemde orada yapılarımızı yeniden ve eko planlayarak çözülecektir.


ÖNCEKİ Babacan'dan Erdoğan'a Eleştiri: Konuştukça Kur Artıyor SONRAKİ Cumhuriyet Yazarı Orhan Bursalı'dan İşten Çıkarmalara Tepki