• USD  32,24
  • EURO  34,72
  • BORSA  10.267,09
  • ALTIN  2.409,75
SON DAKİKA

Ecevit'in 2 Milyar Dolarlık mirasına ne oldu ?

Ecevit'in 2 Milyar Dolarlık mirasına ne oldu ?

06 Kasım 2016 08:50

Yeni bir biyografi, tam on yıl evvel 5 Kasım’da kaybettiğimiz siyasi lideri, zaferleri ve yenilgileriyle tartışmaya açıyor. Ecevit’in 2 milyar dolarlık mirası ne oldu?


Anne tarafından dedesi olan Hacı Emin Paşa’dan kendisine yüklü bir miras kaldığı ortaya çıkmıştır. Emin Paşa’nın Medine’deki mirası Şişli Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından vârislere paylaştırılmış ve annesi Nazlı Ecevit, 1971 yılında vefat ettiği için onun payı Bülent Ecevit’e intikal etmiştir. 


Suudiler mirası niye vermedi?

Ecevit, Medine’deki mirası Türk hacılarının yararlanması karşılığında devlete bağışlama kararı almış ve bu konuda Cumhurbaşkanı Sezer ve Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu’ndan yardım talebinde bulunmuştu. Söz konus mirası bağışladıktan bir yıl sonra vefat etti. Fakat vasiyetine rağmen mirasın devlete intikali ve buradaki taşınmazlardan doğan hakların kullanımı konusunda somut bir gelişme olmadı. Daha doğrusu, Suudi Arabistan yönetimi istimlak ettiği arsaların bedeli de dahil, taahhüt ettiği ödemeleri yapmadı. Davanın avukatlarından Lale Beşe, Kral Abdullah bin Abdülaziz’in mirasın devri için onay vermediğini, bunun sebebinin de Kral’ın İstanbul’dan satın aldığı ve Sevda Tepesi olarak bilinen araziye imar izni verilmemesi olduğunu söylemişti. Beşe, imar izni verilmemesinin davanın seyrini olumsuz etkilediğini ve bu yüzden somut bir netice alınamadığını ileri sürüyordu. Mahkeme kararının Suudi yönetimince kabul edilmiş olmasına rağmen taşınır, taşınmaz mallar ve bunlardan doğan haklar vârislere devredilmemişti. 


Türk hacılara 2 milyar dolar


Mirasla ilgili öteden beri bilgi sahibi olan Ecevit, mirasa sahip olma adına herhangi bir girişimde bulunmamıştı. Ecevit’in basına yaptığı açıklamayla kamuoyunun haberdar olduğu miras azımsanmayacak bir değere sahipti. Yaklaşık 110 dönümlük bir arazi ve bu arazilerdeki taşınmazlardan oluşuyordu. Miras kalan topraklar Hz. Muhammed, Hz. Ömer ve Hz. Ebubekir’in kabirlerinin de içinde bulunduğu, Mescidi Nebevi olarak adlandırılan bölgenin 99 dönümlük kısmını oluşturuyordu. Medine Mahkemesi tarafından yapılan gayriresmi değer tespitinde, gayrimenkule 11 milyar değer biçilmişti. Davanın avukatlarından Alphan Altınsoy da arsaların toplam değerinin 2 milyar doları bulduğunu belirtmişti. Ecevit, ömrünün son zamanlarında miras yoluyla sahip olduğu serveti Türk hacıların faydalanması için bağışlamıştı. Ecevit’in bu davranışı ilk bakışta popülist gayelerle yapılmış bir davranış gibi görülebilirdi ancak  Ecevit böyle bir mirasa sahip olduğunu ve bunu da Diyanet’e bağışladığını açıkladığında politikada aktif değildi.  

Lükse karşı bir lider

Ecevit’i 1980 sonrası tanıyan sol eğilimli genç kuşakların takdir edebileceği en önemli erdemi ‘Robespierre’vari yozlaştırılamazlığı’ ve ‘siyasette geçmiş onca yıla rağmen mütevazı malvarlığı’ydı. Gerçekten de politik kariyeri göz önüne alındığında Ecevit’in en dikkat çeken özelliklerinden biri, dürüst ve siyasetin kirine bulaşmamış temiz bir politikacı olmasıydı. Siyasette adını duyurmaya başladığı andan itibaren sade yaşantısı ve mütevazı kişiliğiyle ön plana çıkmıştı. Lüks makam aracı istemeyen ve Başbakanlık Konutu’nun sadece bir odasını kullanan bir başbakan olarak gazetelere haber oluyordu.  ‘Bir lokma bir hırka’ düsturunu yansıtır biçimde, hiçbir zaman ‘malda mülkte, parada pulda’ gözü olmadı. Geride bıraktığı malvarlığı, Ankara Or-An’da bir daire ve Gölbaşı’nda küçük bir arsadan ibaretti. 

rı oylarından fazla bir şey aradığına inandıran bir iletişim kurdu. Yarattığı güven nedeniyle Ecevit, CHP’nin seçim programını, kendi fotoğraflarını ve diğer parti amblemlerini satarak doğrudan halktan seçim kampanyası için para bile toplayabildi. 


Başbakan, hacı, 2 milyar dolar, gölbaşı, suudi, ecevit, oran
ÖNCEKİ Cumhuriyet soruşturmasında Fuat Avni sorusu SONRAKİ Ömer Halisdemir’in ailesinden flaş başvuru!