• USD  32,44
  • EURO  34,74
  • BORSA  9.915,62
  • ALTIN  2.438,67
SON DAKİKA

Pehlivan ve Terkoğlu: Önlemler nedeniyle iki kat hapisiz

Pehlivan ve Terkoğlu: Önlemler nedeniyle iki kat hapisiz

09 Nisan 2020 10:47

Odatv davasında tutuklu bulunan Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan ve Sorumlu Haber Müdürü Barış Terkoğlu, koronavirüs önlemleri kapsamında cezaevinde ‘iki kat hapis’ olduklarını söyledi


OdaTV Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan 35, Sorumlu Haber Müdürü ve Cumhuriyet yazarı Barış Terkoğlu ile muhabir Hülya Kılınç 37, gündür Silivri Cezaevi’nde tutuklu. Pehlivan, “Hukuk olsa bir gün dahi tutuklu olmamamız gereken bir soruşturmayla bizleri içeri attılar” derken; Terkoğlu ise infaz paketine dikkat çekerek, “İktidar her pakette örtülü aflarla ‘iyi çocuklarını dışarı çıkarıyor.’ Yıllar önce ‘onlar sizin iyi çocuklarınız, biz iyi çocuklarınız olmayacağız demiştim. Yine aynı fikirdeyim” ifadelerini kullandı. İki gazeteci, cezaevindeki koronavirüs önlemleri nedeniyle iki kat hapis hayatı yaşadıklarını söyledi.

Cumhuriyet'ten Seyhan Avşar'ın sorularını yanıtlayan gazeteciler Pehlivan ve Terkoğlu’nun açıklamaları şöyle:


Sekiz yıl sonra yeniden Silivri’desiniz. Nasılsınız?

Barış Pehlivan: Cezaevinde içim huzurlu. Çünkü neden hapiste olduğumu biliyorum. Ama güneşin kaçma şüphesi yok ve onu tutuklayamazlar, mutlaka doğacak. Yeterki boynumuzu eğmeyip, göğe bakalım.

Barış Terkoğlu: İyiyim. Öte yandan kötü olmamamız gerektiğini düşünüyorum. Zira yazdıklarımız, fikirlerimiz nedeniyle buradayız. Bir intikam olarak bedenimizi, aklımızı cezalandırmaya çalışıyorlar. Haliyle hem ruhumuz, hem bedenimiz bir tür savaş alanı. Bu savaşı kazanmak için iyi olma mücadelesi vermeli, iyi olmalıyız.

Cezaevinde günleriniz nasıl geçiyor?

Pehlivan: Deneyimli bir tutuklu olarak, koğuştaki düzenimi çabuk kurdum. Günün büyük bölümü kitap okuyarak ve yazarak geçiyor. Cezaevi kantininden satın aldığım küçük bir televizyonum var. Sabah sporundan sonra, Fox TV’de İsmail Küçükkaya’yı, Halk TV’de Ayşenur Aslan’ı izliyorum. TRT 2’de de güzel filmler ve konserler oluyor tavsiye ederim.

Terkoğlu: Burası benim için tanıdık bir yer. Gözaltı, savcılık, mahkeme yorgunluğundan çıkıp, buraya gelince garip ama bir oh diyorsun. İlk gün düzen kurmaya çalıştım. İkinci gün ise hayatımı buraya uydurmuştum.Temel ihtiyaçlar dışında günler, kitap, gazete okuyarak yazı yazarak geçiyor. Spor yapıyorum. Oturup sadece düşünmeye ayırdığım zamanlar var. Dışarıda bunu yapamıyoruz. Habercilik yapıyorsunuz ama gazetecilik sistemini düşünemiyorsunuz. O nedenle hapishane düşünmek, büyük planlar yapmak, insan yaşamının geçmişinin ve geleceğinin hesaplaşmalarını hazırlamak içinde kritik bir yer.

Haberleriniz ve kitaplarınızla deşifre ettiğiniz FETÖ mensuplarının bir kısmı da şu an Silivri’de. Karşılaştıklarınız oldu mu?

Pehlivan: Avukat görüşüne giderken uzaktan da olsa gördüğüm FETÖ sanıkları oluyor. Biliyorum ki içeri girmemize seviniyorlar. Bir kez daha hapse girmemiz üzerinden kendi “haklılıklarını” inşa ediyorlar. Bazılarının anlamadığı şu: Biz hem OdaTV’de, hem de kitaplarımızda FETÖ’yü nasıl teşir ettiysek; onlardan boşalan koltuklara oturan ve onların kötü kopyaları olanlarla da mücedele ediyoruz. Bir gazeteci olarak benim derdim; devlet içerisindeki illegal örgütlenmeleri ve onların bu topraklara nasıl ihanet ettiklerini ortaya çıkarmak

Terkoğlu: İki koğuş ötemdeki Barış Pehlivan’la bile şu ana kadar bir kez duruşmada konuştum. Burada pek çok tanıdık isim kalıyor. Ama avukat odasında denk gelmek dışında bir diyalog kurmak mümkün değil. Ancak benim bu konuya bakışım biraz farklı. Benim için babamı öldürmüş hapse girmiş bir insan, hapse girmiş birisidir. Cumhuriyet’in hukuku kişisel duygularımızın üstündedir. Diğer mahpuslar da, gardiyanlar da, yargı mensupları da ona saygılı davranmalıdır. Burası dışardaki hesaplaşmanın sürdürüleceği bir yer değildir. O nedenle kimi zaman tesadüfen karşılaştığım, birlikte cezaevi aracına bindiğim adli ve siyasi tutuklulara geçmiş olsun diyorum.

İnfaz paketi tartışmaları devam ediyor... Pakette gazeteciler ve siyasetçiler kapsam dışı bırakıldı. Neler söylemek istersiniz?

Pehlivan: İnfaz paketi tartışılırken hep, “cezaevleri çok dolu” gerekçesi ortaya atıldı. Tamam da neden dolu olduğu konuşulmadı. Asıl sorunun; delil aramayan, şüpheliyi dinlemeyen tutukladığı insan sayısıyla övünen yargı mensupları olduğunu görmüyoruz. Keşke savcı ve hakim olmanın şartlarından biri de; cezaevinde belirli bir süre kalıp içeride staj yapmak olsa.

Terkoğlu: İnfaz paketinin çeşitli bahanelerle önümüze getirilen ancak içyüzünü pek göremediğimiz bir yanı olduğu kanısındayım. İktidar her pakette örtülü aflarla “iyi çocuklarını dışarı çıkarıyor.” OdaTV davasında yıllar önce katilleri paketle bırakıp bizi tutukladıklarında, “onlar sizin iyi çocuklarınız biz iyi çocuklarınız olmayacağız” demiştim. Yine aynı fikirdeyim.

 


kitap, gazete, barış pehlivan, baroş terkoğlu
ÖNCEKİ Bakanlık ölü sayısını az mı gösteriyor? SONRAKİ Maaşlarda icra kesintisi yapılacak mı?