• USD  32,36
  • EURO  34,90
  • BORSA  10.276,88
  • ALTIN  2.386,29
SON DAKİKA

Sur'daki yürüyüşe polis müdahalesi

Sur'daki yürüyüşe polis müdahalesi

27 Şubat 2016 19:57

Diyarbakır'da HDP, DBP, DTK ve Özgür Kadın Kongresi Sur'da mahsur kaldığı söylenen yaklaşık 200 kişinin güvenli bir şekilde çıkması için Diyarbakır Koşuyolu Parkı'ndan Sur'a düzenlemek istedikleri yürüyüşe polis müdahale etti.


'Sur'a bir ses sen de ver' çağrısıyla yapılan eylem Koşuyolu'nda parti temsilcilerinin basın açıklamalarıyla başladı.

Yapılan konuşmalardan sonra Ofis, Batıkent, Bağlar tarafına giden kalabalığa polis biber gazı ve tazyikli suyla müdahale etti.

Koşuyolu'nda engellenen yürüyüş sonrası olaylar Ofis semtinde ve Bağlar'da da devam etti.

Polisin yürüyüşe geçen gruba dağılmaları için anons yaptığı ancak bazı göstericilerin taş ve havai fişek attığı bildiriliyor.

Sur'un altı mahallesinde 2 Aralık'ta ilan edilen sokağa çıkma yasağı devam ediyor.

Ara sokaklarda gösteriler devam ederken, Bağlar Mevlana Halit Mahallesi'nde 21 yaşında bir gencin öldürüldüğü bildirildi.

Diyarbakır Valiliği yaptığı açıklamada, ölen kişinin 'hırsızlık vakasıyla ilgili' bir olay yüzünden başka bir şahıs tarafından öldürüldüğünü duyurdu.

Valilik açıklamasında, "Görgü tanıklarının beyanlarına göre failin babası ile ikamet ettiğ ve söz konusu adrese maktulün üç defa hırsızlık amaçlı girdiği bilgisi edinlimiştir. Şahsın bu konuda duyduğu öfke nedeniyle faili kovalamaca sonunda vurduğu anlaşılmıştır" dendi.

Diyarbakır Memorial hastanesine yaralı halde kaldırılan gençle ilgili Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Dr. Cengiz Günay da, "gencin başının ön kısmından kurşun girdiğini" söyledi.

Günay, "Başının ön kısmında giriş deliği var ama çıkış deliği yok. Cenaze, otopsi işlemleri için Diyarbakır Eğitim Araştırma Hastanesi'ne gönderildi" dedi.

Baluken: Darbe mantığından vazgeçilmeli
Yürüyüş öncesi HDP Grup Sözcüsü İdris Baluken ve DBP Eş Başkanı Kamuran Yüksek konuşma yaptı.

Baluken, 'AKP'nin Kürt halkının direnişini kırmak adına Sur'dan Cizre'ye, Azez'e, Giresipî'ye çete olarak adlandırdıkları radikal örgütlerle işbirliği yaptığını' iddia ederek şöyle devam etti.

Hükümetin çözüm sürecine dönmek gibi bir niyeti varsa bunun için "darbe mantığından vazgeçip, Dolmabahçe Mütabakatı'na dönülmesini, Öcalan'ın müzakere şartlarının oluşturulması gerektiğini" söyleyen Baluken, savaş ahlakını ve hukukunu hiçe sayarak hiçbir sonuç alınamayacağını ifade etti.

DBP: Sur'dakilerin çıplak şekilde çıkmasını istiyorlar
DBP Eş Genel başkanı Kamuran Yüksek de AKP'nin "Cizre'deki gençlerin sağ çıkmasını istemediği için onları diri diri yaktığını" söyleyen Yüksek, devletin Kürt Halkıyla bağını kopardığını, ilişkilerini bitirdiğini savundu ve şu ifadeleri kullandı:

"Cizre şunu göstermiş, onusuzluk ve ölüm arasındaki tercihre onurunu tercih etmiştir. Daha dün Mehmet Yavuzel ve Rohat Aktaş'u Suruç'ta toprağa verdik. Arkadaşlarımızdan geriye yanmış bir avuç kemik kalmıştı. Bunu unutmayacağız. Şimdi Sur'daki 200 insan için toplandık. Eğer Kürt halkıyla aynı açtı altında yaşamak istiyorsanız, derhal ablukayı ve yasağı kaldırın, onları kurtaralım."

Kamuran Yüksek, Sur'daki mahsur kalan insanların çıplak bir şekilde askeri koridordan geçerek çıkmalarının istendiğini şu sözlerle öne sürdü: "Kadın, erkek çocuk çıplak çıkmalarını istiyorlar. Bu açıkça onursuzluk dayatmasıdır. Dün iki kişi çıkmaya çalışmış ama onları vurmuşlar Durumları ağır. Çıplak bir şekilde koridordan birer metre arayla çıkmaları istenmiş."

Diğer yandan, Diyarbakır Valiliği, Sur'daki sivillerin çıkması için dün son defa güvenlik koridoru açtı ancak Sur'dan çıkan olmadı.

Valilik açıklamasında 17 Şubat'tan beri 6 kez bir buçuk saatlik güvenlik koridoru oluşturulduğu belirtildi.

Açıklamada, "Operasyon bölgesinden çıkmak isteyen vatandaşlarımızı karşılamak üzere 2 Vali Yardımcısı başkanlığında iki ayrı noktada iki heyet görevlendirilmiş ayrıca bölgede 112 Ambulansları ve diğer görevliler hazır bulundurulmuş olmasına rağmen söz konusu bölgeden çıkan vatandaş olmamıştır" dendi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu da Bingöl'de yaptığı konuşmada çözüm süreci için 'sorumluluk ve risk aldıklarını' söyledi. Davutoğlu, "2013 Mart'ında silahları terk edeceğiz, sözünü verdikten sonra 2015'te ve şimdi 2016'da şehirlerimizi, ilçelerimizi silah deposu haline getirmeye çalışanlar çözüm sürecini durduranlar da bitirenler de onlardır. Bütün vebal onların omuzlarındadır" diye konuştu.

BBC TÜRKÇE


hdp, diyarbakır, polis müdahalesi, operasyon, Çatışma, dbp, sur
ÖNCEKİ MHP'li Vekil: Esad Hatay'ı isteyebilir SONRAKİ Arınç: Erdoğan'a teşekkür borcumuz var