• USD  32,57
  • EURO  34,75
  • BORSA  9.524,59
  • ALTIN  2.492,11
SON DAKİKA
Provokatörlere Dikkat!

Enis Ersoy enis.ersoy@hotmail.com

Provokatörlere Dikkat!

12 Mayıs 2020 15:36

Neymiş, öldürüleceklerin listelerini hazırlamışlar da, tehdit ettiği insanların eşlerini, çocuklarını kim kurtaracakmış. Maalesef yargı sessiz, o vakit bu şuursuzlara karşı biz ne yapmalıyız?


Ağızlarından düşmüyor, darbe de darbe!

Kim yapacak bu darbeyi belli değil. Tarif bile etmiyorlar. Şu an için en güçlü aday Beşiktaş taraftarı çArşı grubu.

Çok yakın zamanda böyle bir tehlikeyi atlattık. Kendi elleriyle semirtip büyüttükleri, ne istedilerse verdikleri adamlar, devleti ele geçirmeye kalktı.

15 Temmuz alçaklığının başta iktidar olmak üzere herkes için ders olması gerekir. Bugün en yetkili ağızlar darbeden söz ediyor.

O zaman sormak lazım; istihbarat birimlerinin elinde bu yönde bir hazırlık olup olmadığına dair somut bilgiler var mı?

Darbe tehlikesine karşı herhangi bir soruşturma başlatıldı mı?

Başlatıldıysa kaç kişi hakkında işlem yapıldı?

Eğer gerçekten darbe hazırlığında olan birileri varsa, devlet bu kez uyumamalıdır. Eğer ekonomik koşulların kötülüğü konuşulmasın diye darbe söylentisi gündemde tutuluyorsa da yazıktır; başta 251 şehit, 2 bini aşkın gazi olmak üzere tüm millete ayıp edersiniz.

Bir de darbe söylentilerinden cesaret alan provokatörler var ki, onların yaptığı kötülüğü bu millete kimse yapmıyor.

Neymiş, öldürüleceklerin listelerini hazırlamışlar da, tehdit ettiği insanların eşlerini, çocuklarını kim kurtaracakmış. Kalleşliğe bakar mısınız, düşman kim olursa olsun eşlerin, çocukların öldürülmesinden nasıl söz edilebilir?

Sorsanız, kripto Fetö’cüleri kastediyorlar. Ama mesajlar iktidar-muhalefet hattındaki darbe tartışmalarının içinde geçiyor. Kimseyi kandıramazlar, muhalif kitlelere gözdağı vermeyi amaçlıyorlar.

Şu ana kadar haklarında bir işlem yapıldığına tanık olmadık. İktidar sahiplerinden bir uyarı geldiğini de görmedik.

Peki böyle insanlara karşı ne yapmak lazım?

Tabi ki yargı harekete geçmeli, kanunlar çerçevesinde sesleri kesilmeli. Seslerini devlet kesmiyorsa da aklı selim hiç kimse kendisini devletin yerine koymaya kalkmamalı.

Bu tür kışkırtmalar bazen karanlık eller aracılığı ile doğrudan yapılır, bazen de o karanlık eller bu tür kullanışlı akılsızları kendi haline bırakır, özlediği ortamın yaratılmasını sadece seyrederek sağlar.

İngiliz yazar Aldous Huxley, insanları tahrik edip, şiddet minderine çekmeye çalışanların ruh halini çok güzel anlatır:

"Şiddet kullananlar, şiddet kullanmadan direnenlerin gücünü içgüdüyle kavrayıp, onların bu yolu kullanmalarını önlemek için ellerinden geleni yapar. Kararlı, ancak barışçı grevcilerle karşılaştıklarında camlarının kırılmasını, polise taş atılmasını isterler. Neden? Çünkü bilirler ki, grevciler şiddete bir kez başvurursa, yargıları belirlenir. Kendilerine karşı zor kullanılabilir. Kamuoyu da zor kullananlardan yana olur."

İşte bugün kendi televizyon kanallarında hiç çekinmeden insanlara ölüm tehditleri yağdıranlara lütfen bu gözle bakın.

İstiyorlar ki tehdit ettiği insanlar, aynı üslupla meydan okusun, karşılıklı restleşmeler şiddete dönüşsün.

Demokratik tepkileri, akılla durduramadıkları için şiddet yoluyla bastırıp bir de üstüne haklılık kazanmanın derdindeler.

Rahatsız olmak barışçıl bir tavırdır. Bu rahatsızlığın artarak, sırtlarını dayadıkları iktidarı demokrasi yoluyla değiştirebileceği ihtimalidir onları bu kadar korkutan, kandan, şiddetten konuşturan.

İstediklerini söylesinler; cevap bile vermeyin, geçin gidin. İktidara bir cevabınız varsa sandıkta verirsiniz.

twitter/enisersoy35