Arzu Güven guvenarzutc@gmail.com

Beyaz badanalı tavanda asılı kalmak

10 Aralık 2020 00:01

Gündem yoğun ama ben Sn. Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı Senfoni Orkestrası’nın yeni binasının açılış töreninde yaptığı konuşmada takılı kaldım.

Saat gece yarısını çoktan geçmişti. Sırt üstü uzandığım yatağımda, gözümü odamın beyaz badanalı tavanına dikip saatlerce asılı kaldım. Yoğun bakım ünitelerindeki yaşam mücadeleleri, hayatını kaybeden dostların sosyal medyadaki ölüm ilanları, Fahrettin Koca’nın açıkladığı tartışmalı vaka  sayıları, Çin mi Alman mı, peki aşı küresel bir sahtekarlık mı?

Off!. Allah’ım yardım et! Sigarayı bırakmıştım ama baktım deliriyorum tekrar içmeye karar verdim.

 Günde 5 tane.. Niye mi 5? Uğurlu sayım.

Günler sonra yeniden yazmak için bilgisayarın başına geçtim.

Gündem yoğun ama ben Sn. Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı Senfoni Orkestrası’nın yeni binasının açılış töreninde yaptığı konuşmada takılı  kaldım. 

Ne diyordu:

"Türkiye, bizim dönemimizde sadece siyasette, ekonomide, savunmada değil, kültür, sanat, müzik, edebiyatta da prangalarından kurtulmuştur. Sanatı ve sanatçılarımızı desteklemeye devam edeceğiz” 

DEMETLE BENİM OYUM BİR DEĞİL. PAS GEÇİYORUM .

Meşrebi belli Cumhurbaşkanını Mozart dinlemeye kim ikna etti bilmiyorum ama, AKP’nin 20 yıllık iktidarında inşa edemediği kültürel hegemonya için geç kaldığını biliyorum. Akp Türkiye’sinde kararan ekranları, basına uygulanan sansürü, ucube diye yıkılan heykelleri, baskı ve zulmü hafıza odamızın en karanlık arşivine kaydettik!

Gelelim sanata ve sanatçıya destek vurgusuna… El Hak doğru! Mesela Mihriban şarkısıyla kulaklarımızın pasını silen; şahsınıza şikayetinden haberdar olduğumuz üzere tek derdi kocasının tavlası olan Demet Akalın ekonomik prangalarından kurtulduğuna milletçe şahitlik ederiz. 

Neyse.. Demetle benim oyum bir olmadığı için onu pas geçiyorum!

Sn. Erdoğan; peki siz 1000tl yardımı layık gördüğünüz müzik emekçilerinin , esnafın, işçinin, işsizin, öğrencinin çiftçinin halinden haberdar mısınız?

Koronavirüs ile ayağına bir pranga daha vurulan vatandaş ne yapacak?

Acıyı bal eyleyecektik ya… Affınıza sığınarak, unuttum beyefendi.

GÜNDEMİMİZ KOLLEKTİF YOKSULLUK  VE HAYATIMIZ UÇURUMDAN AŞAĞI YUVARLANIYORKEN MOZART’IN SARAYLA BARIŞMASINA SEVİNEMEDİM.

Sosyal medyada yayınlanan bir video içimizi sızlattı.

Esenler’de vatandaş: “Karım hamile ,sabahtan beri borç para arıyorum bulamıyorum .Allah çarpsın geri öderim.”  diye feryat ediyordu.

Ve dün, Bursa’da evi olmadığı için çocuğuyla arabada yatan babaya sokağa çıkma kısıtlamasını ihlal ettiği için 6 bin tl para cezası kesildi.

UĞURLU SAYIM  BEŞ DEĞİL ARTIK.

TAVAN DA BEYAZ DEĞİL

KATATONİ BİR HALDEYİM

KAHROLSUN ÇOK  ŞEYLER! 

Sırt üstü uzanıp , gözümü odanın tavanına dikiyorum. Beyaz değil tavan . Açık kalan bilgisayarımda bir video, bugünlük son darbeyi de vuruyor sol yanıma… Kocayı  eve bağlama büyüsü için  patisi kesilen bir kedicikten bahsediyor muhabir.

Yarım paket sigara bitti. Uğurlu sayıma da ihanet ettim. 

Katatoni  bir haldeyim

Ne Akp’nin  titanik sendromu  ne konformist şehvetleriniz umrumda değil.

Ruhumun asılı kaldığı tavan simsiyah bir tuval artık . Bakışlarımla kazıyorum sessiz çığlımı:

Kahrolsun cehalet, sefalet, korona,işsizlik,yalan talan…

Kahrolsun politikalarınız!

Geçen ay sokaktan sahiplendiğim kedim usulca sokulup , minicik patisiyle yanağıma dokunuyor…

Gözleri, ağlayan gözlerimde.

Bakışlarında minnet, mırlayan sesinde bir teselli :

Ağlama cancağızım ağlama!