Enis Ersoy enis.ersoy@hotmail.com

Erdoğan artık ‘ben yaptım, oldu’ diyemiyor

18 Aralık 2019 15:39

Erdoğan’ın, Ziraat Bankası’nın 500 milyon dolarlık Simit Sarayı’nı kurtarma operasyonunu son anda duyup, müdahale etmesiyle ülke olarak bir büyük badireyi daha atlatmış bulunuyoruz. Hepimize geçmiş olsun.

Bilmem farkında mısınız, Türkiye’de son günlerde tuhaf olaylar oluyor. AKP’li vekiller, termik santrallerin filtre takma zorunluluğunu erteletmek için teklif veriyor, AKP’li vekillerin tamamının oylarıyla o teklif kabul ediliyor. Aynı zamanda AKP genel başkanı da olan Cumhurbaşkanı ise olup bitenlerden habersiz…

Erdoğan’dan habersiz iş yapan sadece partisinin vekilleri değil. Devletin en güçlü kurumlarından olan Ziraat Bankası da AKP’ye yakın iş adamlarına ait olan Simit Sarayı’na 500 milyon dolarlık kurtarma operasyonu düzenliyor.

Neyse ki Cumhurbaşkanı son anda olayı duyduğunu ve banka müdürünü arayarak, böyle bir olayı tasvip etmediğini söyledi de çiftçinin bankası, simitçiye ortak olmaktan kurtuldu.

Şaka bir yana, sahiden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iki olaydan da son anda haberdar olduğuna inanabiliyor musunuz?

Ziraat Bankası, Varlık Fonu’na devredildi. Fon da doğrudan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bağlı. 3 milyar liralık bir yatırım söz konusu ve Erdoğan kendisine bağlı kurumun, AKP’li işadamlarıyla yapacağı bu alış verişten haberi olmayacak öyle mi?

Kendisinden habersiz, kamuoyunu ayağa kaldıracak ölçüde bir iş çevriliyorsa, Erdoğan’ın bankanın yöneticilerini görevden alması beklenmez mi?

İşin özü şudur ve de gayet basittir; tıpkı termik santrallerde olduğu gibi, Erdoğan kamuoyunda yükselen tepkileri görmüş ve geri adım atmıştır.

Ziraat’in simitçiye ortak olması sadece muhalefetin değil, sokaktaki vatandaşın da büyük tepkisini çekti. Çiftçi, borçlarını ödeyemediği için haciz kıskacında kıvranırken, yüzbinlerce insan hak ettiği halde yaşı tutmadığı bahanesiyle emekli maaşı alamazken; bu kadar büyük bir miktarda paranın AKP’ye yakın iş adamlarına aktarılmasını kimse izah edemezdi.

Ülkede bir şeyler değişiyor. Erdoğan halkın doğrudan müdahil olduğu konularda artık eskisi gibi “ben yaptım oldu” ısrarını sürdüremiyor.

Kimse bu tavrı, “Cumhurbaşkanı tarafsızlığını gösterdi, kritik durumlarda halkının yanında karar aldı” gibi yorumlarla açıklamaya kalkışmasın.

Cumhurbaşkanı’nın; partisini, bürokratlarını boşa çıkarmak pahasına da olsa artık bir oy kaybına bile tahammülü olmadığı net bir şekilde görülüyor. Bakarsınız, kamuoyu baskısı Erdoğan’a Kanal İstanbul’da da geri adım attırır, kim bilir?

twitter/enisersoy35